Bu anatomik yapılan sıkışmasına; Brakial pleksusun interskalen açıklıkta sıkışması, Ligamentoz yapıların ve adezyonların nörovasküler yapıları sıkıştırması, Servikal kosta, Kostoklavikuler açıklıkta sıkışma ve Hiperabduksiyon sendromu gibi durumlarda olabilir. Klinik bulugu olarak Supraklavikuler ağrı, Kol ağrısı, Paresteziler ve Vasküker semptomatoloji ( %10 ) görülebilir.
Hastaların şikayetleri elde uyuşukluk ve kuvvet kaybı, eli baş üzerinde kullanamama ve elde üşüme ve soğukluk yakınmalarıdır. Bazı hastalarda EMG bulguları pozitif iken bazı hastalarda EMG patolojik bulgu vermez. Manyetik resonans incelemelerinde çoğunlukla patolojik bulgu yoktur. Klinik muayene sırasında hastalarda problemli taraf tenar kaslarda güçsüzlük, boynun palpasyonunda ağrı ve hassasiyet, kolun abduksiyonu ve Adson manevrası sırasında radyal nabzın kaybolması gibi yakınmalar mevcuttur.
Cerrahi tedavi sırasında supraklaviküler olarak brakial pleksus ve subklavien artere ulaşılır ve özellikle alt trunkus, C8-T1 köklerine bası yapan skalen kas patolojileriyle veya boyun bölgesinde oluşmuş kaburga ve diğer basıya yol açan bağ yapıları temizlenir. Çoğunlukla gözlemlediğimiz kas patolojileri skalen kas hipertrofisi, skalen antikus kası ve skalen kasın anteriorundaki tendinöz yapının C8-T1 köklerini deforme etmesi olarak özetlenebilir.
Postoperatif takiplerde olgular boyundaki müphem ağrıların geçtiğini ifade etseler de eldeki problemlerin (güçsüzlük ve uyuşukluk) düzelmesi 6-12 ay sonra gerçekleşebilmiştir.
Torasik outlet sendromu pek çok hastalıkla karışabilecek, vasküler ve nörolojik yapıların birlikte etkilenebildiği, tanıya ulaşmada yardımcı tanı araçlarının demonstratif bulgular ortaya koyamadığı ve cerrahisinin de riskli olduğu bir hastalık grubudur.